Herkese merhabalar,
did., 2016 yılının Eylül ayında yeni mezun bir üniversite öğrencisinin çırpınışlarıyla ortaya çıktı. Ben, Ege Üniversitesi, Klasik Arkeoloji bölümü mezunuyum. Hiçbir kazı deneyimim olmasa da arkeolojiye gönülden bağlı olduğumu düşünüyorum. Dört yıl boyunca başında ciddiye almayıp bugün hala öğrenmek için çabaladığım bilgilerin bugün hayatımda neler değiştirdiğini fark ettiğimde şaşırıyorum.
Benim düşüncem şu ki, arkeoloji yalnızca bir kazı bilimi değil. Arkeolojinin araştırılması gereken, bilimsel değer taşıyan gerçekleri özlerinde çok güzeller ve çok özeller. Bir Roma imparatorunun, bir Yunan kahramanın hayatınızda neler değiştirebileceğini bir düşünün...
Bu düşünceyle çıktığım yolda fark ettim ki ülkemizde her on kişiden en az üçü gençliğinde, çocukluğunda arkeoloji okumak istedi. Her on kişiden en az beşi bir "gömü" yeri biliyor. Ve yine her on kişiden en az sekizi arkeolojiye ve tarihi eserlere oldukça ilgili. Gelin kabul edelim: Indiana Jones olmak hepimizin hayaliydi.
Ben ve çok değerli arkadaşlarım Mehmet, Elif, Atakan ve Ece, bu hayalin peşinde koşan, mesleğimize farklı bir çerçeveden bakmayı seçen bir grup arkeolog olarak başladık işe. Projemizin çıkış noktası arkeolojiye sempati duyan kişilere arkeolojinin büyüsünü yeniden hatırlatmaktı.
Tasarımlarımızı hazırlarken sanatın antik çağdaki işlevini temel alarak başladık yola. Dillerin nasıl doğduğunu tam olarak bilmediğimiz gibi sanatın da nasıl doğduğunu tam olarak bilmiyoruz fakat sanatın bir işleve sahip olduğu konusunda hem fikiriz. Bu sebeple tasarımlarımızı günlük hayatta sıklıkla kullandığımız ürünler üzerinde kullanmayı seçtik.Alınan her bir ürünün aynı zamanda bölgeye ait bir anı, bir bilgi akışı sağlama aracı olduğunu düşünüyoruz. Amacımız müzelerde sıkışıp kalan paha biçilemez güzellikteki antik çağ eserlerini günümüz sanat anlayışıyla yeniden düzenlemek ve orijinal eser hakkında olabildiğince bilgi paylaşabilmek. İnanıyoruz ki bireyin, içinde yaşadığı toplumun, ait olduğu coğrafyanın / mekanın / kentin geçmişini bilme, parçası olduğu doğanın anlamına ulaşma arzusu ile açıklanmaya çalışılan “doğal ve kültürel varlıkların korunması” olgusu, yalnız öznel bilincin parçası olarak değil, aynı zamanda bilimsel bilginin nesnesi olarak da anlamlandırılmayı ve anlaşılmayı hak eder.
Yunan uygarlığının estetik ve mitsel dünyasını, Roma'nın bozulmuş ama ihtişamlı krallığını , ürümlerimizle sizlere aktarmayı amaçlıyoruz.
Umuyoruz ki siz de bizimle birlikte bu keyfi yaşarsınız dedik ve yolculuğumuza başladık.
